İşletmelerin finansal ve finansal olmayan (sosyal, çevresel, yönetişim gibi) performansını tek ve tutarlı bir çerçevede bir araya getiren bir raporlama çerçevesidir. İşletmelerin uzun vadeli değer yaratma kapasitesine odaklanan raporlama çerçevesi finansal, üretilmiş, entelektüel/fikri, beşeri, sosyal ve doğal sermaye olmak üzere 6 sermaye unsurunu birlikte analiz eder. Böylece işletmelerin uzun vadede değer yaratma kapasitesi hakkında raporun asli kullanıcılarına finansal ve finansal olmayan performansını bir arada bütüncül olarak bilgi sağlar.
Entegre Raporlama yaklaşımı ile işletmeler, değer zinciri boyunca kaynak kullanımı ve faaliyetlerinin etkilerinin yanı sıra, sürdürülebilirlikle ilgili risk ve fırsatları da sistematik biçimde değerlendirebilir. Bu durum, kaynakların daha verimli kullanılmasına, operasyonel etkinliğin artırılmasına ve stratejik önceliklerin netleşmesine katkı sağlar. Ayrıca, yeni regülasyonlar ve sürdürülebilirlik odaklı düzenlemelerden kaynaklanabilecek potansiyel maliyetlerin önceden tespit edilerek yönetilmesine de olanak tanır. Bu yönüyle entegre raporlama, TSRS (Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları) ile yüksek düzeyde uyumluluk gösterir.
Tıpkı TSRS 1 ve TSRS 2 çerçevesinde olduğu gibi, entegre raporlama da işletmenin bağımlılıklarını altı sermaye türü üzerinden analiz eder ve faaliyetlerin çıktıları ile bu çıktılardan doğan sonuçları yine aynı sermaye yapısı üzerinden değerlendirir. Böylece sürdürülebilirlikle ilgili risklerin ve fırsatların oluştuğu noktalar görünür hale gelir ve bu bilgiler karar alma süreçlerine entegre edilir.
Entegre raporlama, işletmenin asli bilgi kullanıcılarına – yatırımcılar, paydaşlar ve düzenleyici otoriteler gibi – önemli ve bağlantılı bilgileri karşılaştırılabilir, tutarlı ve karar alma süreçlerini destekleyecek nitelikte sunar. Bu sayede, sadece yasal uyum değil, aynı zamanda stratejik bir yönetim aracı olarak da değer yaratır.
